www.golbasiocak.hareketforum.com
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

ULUBATLI HASAN

Aşağa gitmek

ULUBATLI HASAN Empty ULUBATLI HASAN

Mesaj tarafından KÖKBÖRİ Ptsi Mart 02, 2009 1:18 am

Ulubatlı Hasan,İstanbul surları üzerinde ilk Türk sancağını dikerken şehit düşen yiğitaskerdir. 1428 yılında Bursa'nın Ulubat köyünde doğdu. Fatih Sultan Mehmet'inkumandasında Ordu-yı Hümayun'a asker olarak İstanbul kuşatmasına katıldı. 1453yılındaki büyük taarruz sırasında İstanbul surları üzerine ilk Türk sancağınıdikerken şehit düştü. Fethin bayraklaşmış bir kahramanı olarak adı beş yüzyıldan beri gönüllerde yaşar. Ulubat'ta adına dikilmiş bir anıt vardır.

İstanbultam 53 günden beri muhasara altındaydı. 23 yaşındaki genç padişah ve dâhi kumandanII. Mehmet Han, bu süre içinde gösterdiği akıl almaz askerlik mucizeleriyleBizanslıları şaşkına çevirmişti. Koca Bizans İmparatorluğu çatırdıyordu. Songünlerini yaşıyordu. Artık belliydi bu.

28Mayısı 29 Mayısa bağlayan gecenin sabahına doğru, mehter “gülbanklar” vurmayakoyulmuş ve Bizans surlarının karşısındaki ordugâhta hummalı bir faaliyetbaşlamıştı. Ulu Hâkan, hücum emrini vermişti. O akşamki tarihî nutku bütünaskerin kulaklarında çınlıyordu:

–Ey benim paşalarım, ağalarım, beylerim! Bu şehr-i Konstantiniye cenginde silâharkadaşlarım, yiğitlerim! Sizleri buraya, kararlaştırdığım umumî taarruzdaşimdiye kadar gösterdiğinizden daha büyük fedakârlık ve cesaret istemek içintopladım. Cihanda ün salmış bir şehri zaptedeceksiniz. Şehr-i Konstantiniye'demahalle mahalle, bu şehri zapteden kahramanlar olarak adınız şan ve şerefleanılacaktır...

Asker, Peygamberimizin, şüheda için en büyük cennetmakamını müjdelediği zafere ve bu zaferin uğrunda şehitlik şerbeti içmeyesusamıştı.

Beyazatının üzerindeki genç kumandan, kılıcını çekmiş, davudî sesiyle âdetagürlüyordu:

–Evlâtlarım, yiğitlerim, şahbazlarım, yürüyün... Zafer sizindir ...

Asker,saflar halinde atılıyordu. 53 günden beri o mucize topların döve dövehamurlaştırdığı surların üzerine doğru yüklenen bir insan seli vardı. “AllahAllah” sesleri bir uğultu halinde semâyı kaplıyordu. On binlerce meşalenin sarıaydınlığı üstüne, henüz güneş doğmamıştı. Serdengeçtiler, surların,kalelerin üzerine yalın kılıç atılıyorlardı. Kalelerden, surlardan taşyağıyordu. Ok yağıyordu. Kızgın yağ ve alev alev yanan katran yağıyordu.

SultanMehmet Han, kahraman ordusuyla ve olanca ağırlığıyla yükleniyordu Bizanssurlarının üzerine... Serdengeçtileri fedaîler, fedaîleri de başıbozuk askerlertakip etmişti...

Tanyeriağarırken sıra üçüncü safa gelmişti. Üçüncü hücum kolunu, ordunun en seçkinaskerleri teşkil etmekteydi.

Bursa'nınUlubat köyünden Hasan da vardı bu safın arasında. Ordunun bayraktarıydı. Bir elindekılıcı, bir elinde sancağı şahlanmıştı... Ve kulaklarında Sultan Mehmet Han'ınbir akşam evvel irad ettiği büyük nutkun sözleri tane tane uğulduyordu:

–Surlar vakıa bir harabe haline gelmiştir amma, surlar üzerine atılacak yiğitlerbüyük bir tehlike ile karşılaşacaklardır. Maharetimiz ve cesaretimiz her şeyinüstündedir. Zafer rüzgârı bizden yana esecektir. Konstantiniye bizim olacaktır...

Bursa'nınUlubat köyünden bayraktar Hasan da yaklaşmıştı surların üzerine. İriparmaklarıyla gönderini sımsıkı kavradığı şanlı bayrağı, elindeki o kutsalemaneti mutlaka surların üzerine dikmeyi aklına koymuştu Hasan. Hilâlli sancağınsurların üzerinde dalgalandığı anda düşman için her şeyin bitmiş olacağınainanıyordu.

Birfırsatını buldu Ulubatlı Hasan. Elindeki kılıcını savurarak sur harabeleriüzerine doğru atıldı. Birkaç yiğit de kendisini takip etmişlerdi. Hasan en öndeidi. Bir yandan kılıcını sallıyor, bir yandan da hilâlli sancağı gözlerinidiktiği burca doğru ulaştırmaya çalışıyordu.

Bucehennem ateşinin ortasında, koç yiğitler yiğidi Hasan, Eğrikapı tarafındakiburcun üzerine çıkmayı başardı. Sancağı dikti o burcun üzerine. Fakat aynı andamancınıkla atılan büyük bir taşın ağırlığı altında dizleri üstünedüşüverdi. Doğrulmaya çalıştı. Fakat aynı anda üstüne belki otuz, belki kırkok birden yağdı. Oracıkta yere yığılıverdi.

Peçevî'ninünlü tarihinde “Adem ejderhası” olarak vasıflandırdığı dev cüsseli yiğitUlubatlı Hasan'ın diktiği sancak, o anda Bizans'ın tüm ümidini yitirivermişti.Türkün bayrağı ve yeniçerinin serpuşu artık surların üzerinde idi. Elli üçgünlük direnişi kökünden tüketen an gelmişti. Öte yandan sancağın Bizanssurları üzerinde dalgalandığını gören Türk askeri coşmuş ve bir ok gibiatılmıştı ileri.

NihayetHazret-i Peygamberimizin müjdelediği tarihî ve kutsal an gelip çatmıştı. 23yaşındaki Sultan Mehmet Han secdeye gelerek Ulu Tanrıya şükretti. O andan itibarengenç hükümdar ve kumandan “Fâtih” unvanını da almış oluyordu...
KÖKBÖRİ
KÖKBÖRİ
Site Yetkilisi
Site Yetkilisi

Erkek Mesaj Sayısı : 288
Yaş : 40
Nerden : TURAN / Gölbaşı
İş/Hobiler : (:
Kayıt tarihi : 01/03/09

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön


 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz