MHP korkusu AKP'yi sarınca…

[KÖKBÖRİ]

Cihan TÜRKER

Artık mızrak çuvala sığmıyor. Devlet imkânlarıyla ve taşıma taraftarlarla mitinglerin yandaş medya aracılığıyla çoğaltılması da kar etmiyor...
İnsanlarımız aç, işsiz; partizan, kötü yönetimden bıkkın, yorgun, bitap halde... Kriz şimdilik AKP işadamlarını vurmuyor. Onların işleri aldıkları kamu ihaleleri ile yürüyor. Ama herkes bu kadar şanslı değil. Sadece son bir ayda Gaziantep'te kapanan fabrika sayısı 30'un üzerinde...
Şimdi işsizliğe çare için bölgelerde yatırımcıları teşvik edeceğini söyleyen hükümete kapanan fabrikaları, sokağa konulan işçileri sormak lazım... Yeni yatırımları bir yana bırak öncekiler kapanıyor...
Sahte anketler devrede... Panik havası ile üretilen anketler yandaş medya vasıtasıyla sorgusuz sualsiz servise konuluyor. Aydın Doğan'ın başına gelenler herkese ders olmuş anlaşılan... Kimse ayyuka çıkan yolsuzlukları yazamıyor. Kimse gerçek anketleri yayınlayamıyor. Kimse muhalefetin sesini veremiyor. Kimse sokağın feryatlarını dile getiremiyor...
Ama "Kral çıplak" demek için 29 Mart'ta insanlarımız zerre kadar tereddüt etmeyecekler...
Başbakan miting yapıyormuş. Yapar elbet. Ekmek elden su gölden. Seçimden seçime gittiği şehirlerde mangalda kül bırakmayan başbakan seçim sonrasında ne yapıyor peki?
Hangi dertlerine ilaç oldu 7 yıla yaklaşan devr-i iktidarlarında insanların?
"Bir daha gelmem" diye terk ettiği Davos şehrini fethetmiş, şimdi "Davos Fatihi" unvanının tadını çıkarıyor; ama tadını çıkarırken canını da çıkarıyor... Neymiş; az kalsın moderatörü dövecekmiş...
Komik şeyler bunlar...
Daha komik olanlarını da yapıyorlar... Milleti tehdit ediyorlar. AKP'nin kazanmadığı belediyelere hizmet imkânı vermeyeceklerini ilan ediyorlar... Kusura bakmayın, önce yerel yönetimlerden sonra Allah'ın izni ile genel yönetimden elinizi ayağınızı çektirecek millet size...
Bunların söyledikleri, yaptıkları anayasal suç. Kamu imkânlarının, hizmetlerinin bu şekilde suistimali başka hangi ülkede görülmüştür. Adalet bakanı yargıçla ava çıktığı için istifa eden bir AB üyesi İspanya ile, milleti oy vermezlerse cezalandıracaklarını söyleyen Adalet Bakanı'mız varken kendimizi ve demokrasi standartlarımızı nasıl mukayese edebiliriz ki?
Bir başka mesele de Kürtçülük faaliyetlerine kazandırılan zemin ve hız. TRT Şeş adıyla bir yanlışa ve hatta ötesine geçip ifade edelim suça, ihanete mukabil Kürtçü odaklar da kontr atağa kalktılar. TBMM çatısı altında ihanetin katmerlisini sergilediler. Şimdi AKP'nin kalkıp DTP'yi eleştirmesi kadar vahim bir yanlış olabilir mi? Bu noktaya nasıl geldik, bunu acaba millet görmüyor mu?
Ama artık az kaldı. Seçim sandığının ucu gözüktü. Ne yapsalar kar etmeyecek. Alçak siyaset, yüksek siyaset, belaltı, belüstü, kamu imkânları, taşıma-doldurma meydanlar, yandaş medyalar, damat televizyonları, her ne bulurlarsa bulsunlar, kullansınlar bilmelidirler ki, artık kaçacakları yer kalmadı...
Millet hesabı görecek. Tıpkı daha evvelce tam 20 yıl önce Özal'ın yaptığı gibi, milleti tehdit anlayışı sandıkta iflas edecektir...
Millet artık yalanı görüyor. Talanı görüyor. Rüşvet alanı görüyor. Çalanı görüyor... Gerçek bölücüyü görüyor... Artistlik yapanı görüyor... Senaryo yazanı görüyor... Kısacası millet olanı, biteni görüyor...